Sunday, August 05, 2007

Köşe yazarı olmanın yararları ve zararları

Bu ayki Billboard'da yayınlanan köşe yazımın (öhhö öhhö...) kesilmemiş versiyonu aşağıda yer alıyor arkadaşlar...

Liste yapmanın yararları ve zararları
Billboard’un dilimizdeki anlamı “ilan tahtası” demek, biliyorsunuz. “Kayıp aranıyor” ya da “Köpeğimi bulana gül bahçesi vaat ediyorum” tarzı ilanlar değil sözünü ettiğim… Bir şeylerin kendi aralarında tasnif edilip, sıraya dizildikleri sonuçlar... Bu ilan tahtasının adı “Billboard müzik dergisi”yse eğer, takdir edersiniz ki birbiriyle yarışanlar her daim şarkılar ve şarkıların yer aldığı envai çeşit eserler oluyor. Benim her ay birbiriyle alâkasız yapıtları birbiri ardına sıralamamın nedenine gelince… İşte o tarifsiz bir “görev aşkı”ndan kaynaklanıyor.

Bu ay listeleme hadisesini daha geniş bir çerçeveden ele alıp, olayı 10 yıllık dilimlere yaydım. Maksat bu satırları okuyanlara “Yuh artık! Onun hakkı değil, benim sevdiğim şarkının hakkıydı birincilik” dedirtmek. Listelerin en büyük yararı da budur zaten; polemik yaratırlar. Kimsenin zevki diğerininkine benzemez ne de olsa. Ortada kesin satış rakamları dahi olsa -ki ülkemizde bu kesinlik hiçbir zaman elde edilemeyen bir meseledir- ortaya çıkan sonuçların herkesi birden tatmin etmesi imkânsızdır. Bu yüzden her liste, biraz da kendini belirleyen(ler)in aynası sayılır.
Gelelim bu ayki listelerimin konusuna… Bu ay sizler için 1960’lardan başlayarak, günümüze kadar her 10 yıla damgasını vurmuş (bana göre tabii ki) yabancı şarkıları seçtim. (Gelecek ay kim bilir belki de yerli şarkılara yöneltirim oklarımı…) O şarkıların isimleri aşağıdaki beş ayrı zaman diliminin içinde yer alıyor. İnanmayacaksınız ama ilk kez bencillik yapmayacağım ve sizin de bu konudaki seçimlerinize kulak kabartacağım. İsteyen arkadaşlar, kendi listelerini yukarıda yer alan mail adresime atabilirler, isteyenlerse www. atillaaydogdu. blogspot. com adresine girerek bu yazının yer aldığı entry’nin altında göreceği yorum kısmına listelerini bırakabilir. Bu arada başka konularda da kendi listelerinizi yapıp bana gönderirseniz, ileriki sayılarda hem onları yayınlama fırsatımız doğar, hem de kim hangi konuya takıp üstüne bi’ güzel de sıralamış anlamış oluruz. Unutmayın; liste yapmak özgürlüktür arkadaşlar! Bu yüzden sıralayın gitsin…

1960’LAR: 60’lı yıllara damgasını vuran şarkı, doğal olarak hem o 10 yıla, hem de müzik tarihine damgasını vurmuş bir gruptan gelmeliydi. Ben de öyle yaptım ve The Beatles’ın “She Loves You”sunu seçtim. Bu şarkının Türkçe versiyonuna eski yerli filmlerde rastlayanınız olmuşsa “She Loves You Yeah Yeah Yeah” mısralarının nasıl da “Fasulye ye ye ye”ye dönüştüğünü gayet iyi bilir.

1970’LER: 70’li yılların, özellikle ikinci beş yıllık diliminde, insanlar gözleri parlak disko ışıklarından kamaşmış bir halde, sol elleri bellerinde, sağ işaret parmakları tepelerinde, çılgınca dans ettiklerini sanıyorlar, kısacası ne yaptıklarını pek de idrak edemiyorlardı. Diskoların tepesinde yer alan yanar-döner topların en çok ışıldattığı şarkı da bana kalırsa Gloria Gaynor ve hâlâ her yerde çalmaya devam edip duran şarkısı “I Will Survive” oldu. Bizim Süperstar’ımız Ajda ise, Fikret Şeneş’in harika Türkçe sözleri sayesinde bu şarkıyla “Bambaşka Biri” olup çıkıverdi.

1980’LER: 80’li yıllar kimine göre kabus, kimine göreyse eşi benzeri olmayan bir 10 yıl oldu. 80’ler tüm dünyada aynı anda hit olan şarkıların 10 yılıydı bir anlamda… Madonna’yı yeni yeni tanıdığımız, Michael’a global bir törenle taptığımız, Pink Floyd’dansa ufak ufak kaçtığımız 80’ler deyince benim aklıma gelen ilk şarkı “Billie Jean”… Söyleyense Maykılcaksınımız…
1990’LAR: 90’lı yılların tartışmasız galibi “Smells Like Teen Spirit” tabii ki. Nirvana üçlüsünün, erken kaybettiğimiz ve belki de bu yüzden sonsuza dek yakışıklı kalacak olan Kurt Cobain’in bu şarkısının üzerine koca 10 yıl içinde tek taş koymayı başaran sadece Radiohead çıktı belki ama bu ayki konumuz şarkılar ve Nirvana bu alanda her daim en büyük!

2000’LER: Henüz ilk yedisini devirmeye hazırlandığımız Milenyum’un ilk 10 yılında benim aklımda kalan üç-beş şarkının başında şimdilik “Crazy” geliyor. Gnarls Barkley’in, “sadece download edilerek listelerin başına yerleşen ilk şarkı unvanı”nı elinde tutan “Crazy”si, tıpkı Hababam Sınıfı müzikleri gibi yavaş çalınınca hüzünlendiriyor, hızlı çalınca insanı neşelendiriyor. Haksızsam siz söyleyin…

No comments: