Showing posts with label ajdamajda. Show all posts
Showing posts with label ajdamajda. Show all posts
Sunday, June 08, 2008
Thursday, September 27, 2007
Dinlemek yetmez, bazen de müziği okumak lazım!
Billboard'un Ekim sayısında yayınlanacak olan köşe yazımı taze taze, daha basılmadan, sizlerle aşağıda buluşturuyorum. Böyle köşe yazarı bulmak kolay mı mirim? Ama kıymetini bilecek medya nerdeeee?
Müzik dinlemek varken, insan neden otursun da müzik üzerine yazılan kitapları okusun diyebilirsiniz. O arkadaşlar bugünlük kafadan izinli benden… Zira eline bir roman alıp okuduğu son 20 yılda görülmemiş biri olarak ben, müzik dinlemek kadar, müzik tarihi üzerine yazılmış kitapları da okumayı seviyorum. Hele o kitaplar ülkemizin hafif Türk pop tarihine dairse deymeyin keyfime…
Gençlere kötü örnek olmak istemem; ama dürüst olmak gerekirse epey uzun süre önce kitap okumayı bıraktım. Daha açıkçası; okumayı bıraktığım kitaplar, kurgulanmış olanları. Romanlar, hikâyeler ve özellikle de denemeler… Nedenlerini burada tartışacak ya da savunacak değilim. Benimle aynı görüşte olmayanlar gider istedikleri kitapları, haftada 2 çarpı ömür boyu hesabıyla okumayı sürdürürler. Bakalım son noktada okudukları kitaplar, okumadıklarının yanında hangi yüzdeyle yer alacak.
BAK BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ, GÖRDÜN MÜ?
Hemen “kitap düşmanı” damgasını yapıştırıp ortalığı velveleye vermeyin. İçinizi rahatlatacaksa hemen itiraf edeyim; hâlâ okumayı bırakmadığım kitap çeşitleri mevcut şu hayatta. Mesela müzikle alakalı olan kitaplar hâlâ ilgimi çekmeye devam ediyor. Özellikle Türk pop müziğinin geçmişine ait belgeleri içinde barındıranları… Türk pop müziği tarihi deyince akla gelen ilk isim, bu işin tam anlamıyla “kitabını yazmış” biri yani Naim Dilmener geliyor. Onun 2003’te ilk baskısı yapılan “ansiklopediler kadar derin, çizgi romanlar kadar serin” kitabı “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş”, ülkemiz hafif Türk pop tarihinin unutulmaya yüz tutmuş sayfalarını gün ışığına çıkarmıştı. Dilmener’in bu başucu kitabı bugüne kadar üç baskı yapmış olmasına rağmen toplamda sadece ve sadece iki bin kişiye ulaşmış durumda.
HÜR DOĞDUM HÜR YAZARIM, SANA NE?
Naim Dilmener’in birkaç ay önce yayınlanan yeni bir kitabı daha var: “Hür Doğdum Hür Yaşarım”. Müzik marketlerin kitap reyonlarında rahatlıkla bulabileceğiniz bu kitabında Dilmener, “Bilinen ve bulunabilen en fanatik hayranı” olarak Ajda Pekkan’ın hayatını anlatıyor. Ajda’yı anlatırken, ülkemiz tarihinin son 40 yılına da bir güzel ayna tutuveriyor. Gerçi hayatının ele alındığı kitapta “sadece istediği şeyler”in değil, hatırlanmasını istemediklerinin de ortaya serildiğini gören Süperstar tarafından daha sonra mahkemeye de verildi Naim kardeşim ama ben eminim; o hayranı olduğu Süperstar’ını çoktan affetmiştir. (Herkes benim gibi ‘deve kini’ güdecek değil ya kendisine yanlış yapanlara… Dünyaya biraz da iyilik lazım!)
HEY GİDİ GÜNLER, HEY!
Naim Dilmener’in kitaplarını hazırlarken yararlandığı kaynakların başında hiç kuşku yok ki “70’li yılların en güzel müzik dergisi Hey” geliyor. Bilmeyenler için belirteyim; Hey, her hafta düzenli olarak yayınladığı Billboard listeleriyle ülkemiz insanını dünyayla buluşturmayı başarmış bir dergiydi. Hey’i hiç görmemiş Billboard okurları için hemen müjdeyi vereyim: Derginin son genel yayın yönetmeni Hulusi Tunca, bu ay piyasaya bir kitap çıkarıyor. 20 Eylül 1976 tarihli Hey’in kapak olarak seçildiği kitabın adı: “Hey Gidi Günler Hey”. Kitapta o yıllarda Hey’de yayınlanmış “Hulusi Tunca röportajları” kronolojik olarak sıralanmış. Ama sadece bununla yetinmemiş Tunca, o röportajların arasına zaman zaman “Back To Future” yöntemi uygulamış ve günümüzden notlar yerleştirmiş. Ayrıca her röportajın altına o haftaki Hey listelerinde ilk 10’da yer alan şarkıları da sıralamış. Alt başlık olan “Bir Best Offf Çeksem: 70’li Yıllar”dan da anlaşılacağı üzere kitap 70’li yılların yazılarıyla sınırlı. Umarım en kısa zamanda 80’li yıllardaki yazılarını da gün ışığına çıkarır sevgili Hulusi ağabey…

Gençlere kötü örnek olmak istemem; ama dürüst olmak gerekirse epey uzun süre önce kitap okumayı bıraktım. Daha açıkçası; okumayı bıraktığım kitaplar, kurgulanmış olanları. Romanlar, hikâyeler ve özellikle de denemeler… Nedenlerini burada tartışacak ya da savunacak değilim. Benimle aynı görüşte olmayanlar gider istedikleri kitapları, haftada 2 çarpı ömür boyu hesabıyla okumayı sürdürürler. Bakalım son noktada okudukları kitaplar, okumadıklarının yanında hangi yüzdeyle yer alacak.
BAK BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ, GÖRDÜN MÜ?

HÜR DOĞDUM HÜR YAZARIM, SANA NE?

HEY GİDİ GÜNLER, HEY!

Wednesday, July 11, 2007
İnsanlığa bir hizmetim daha olsun! E daha ne olsun?

Wednesday, June 27, 2007
"Ajda'ya neler oluyor?" gel bir de bana sor...


Benim canım arkadaşım Vecihe Aslan (artık aynı zamanda Sözeri) bir ay kadar önce Hafta Sonu dergisinin yazı işleri müdürlerinden biri oldu. Derginin bugün çıkan sayısında da "Ajda'ya Neler Oluyor?" başlığıyla 3 sayfalık bir Ajda dosyası hazırlamış. Hazırlamış demem lafın gelişi zira ben geçen haftadan beri bu durumdan haberdardım. Ajda'yı da bu memlekette en iyi kim bilir? Elbette ki önce Naim Dilmener, akabinde de Hakan Eren... Benimkisi biraz maydonoz olma durumları, birazcık da Vecoş'un yaptığı arkadaş kıyağı... Olsun; Ajda hakkında yılda iki kere şöyle üsturublu bir laf etmezsem çatlarım ben zaten. hatta bugünlerde Ajda'yla alakalı bazı şeyler daha koyayım istiyorum bu sayfalara... Ajda okumazsa, Ajdar okur. Zaten ikisinin de bir düeti yok mu arşivlerde? Var, var ama hatırlamak isteyen kim?
Subscribe to:
Posts (Atom)